SARA HILDEN SANAT MÜZESİ
Lokasyon: Tampere, Finlandiya
Proje tipi: Kültür
İşveren: Sara Hilden Sanat Müzesi
Proje yılı: 2021
İnşaat alanı: 7500 m²
Arsa alanı: 4000 m²
Durumu: Uluslararası yarışma, Katılımcı
Proje Ekibi:
Kemal Bal, Nil Bıçak, Erol Kalmaz,
Kerem Bostan, Ergin Kalmaz, Demet Satı,
Dilan Özdemir, İdil Bayar,
Yerin söylediği
Proje alanı fabrika ve destek yapılarıyla, Avrupa endüstri devriminin tipik nehir kıyısı örneklerindendir. İlk fabrika 1823’te üretime başlamış, kampüs mekânsal ihtiyaçları doğrultusunda zamanla yeni yapıların eklemlenmesiyle büyümüştür. Nehrin iki yakasında öbekleşen sanayi kampüsü fabrika, baraj, okul, kreş, hastane, kütüphane, saray ve kilisesi ile endüstri çağının içinde doğmasına karşın, yapılaşma örüntüsü ortaçağ karakteri gösterir. Sokak kotunda yapıların altından geçilerek avludan avluya geçilir. Yapılar bu geçitler üzerinde kıvrılır ve birbiri içine geçer. Bu karmaşık mekân öbekleri, karmaşık çatı örüntüleri ile örtünür.
Sokak Kotu ve Yeni Pasaj
Tasarım, bu erken sanayi kampüsünde zamanla oluşan, bina altı pasajlarla(eşiklerle) sağlanan zemin kotu sürekliliğini odağına almıştır. Finlaysoninkatu’dan Finlaysoninkuja’ya açılan pasaj, cadde ölçeğinden sokak ölçeğine geçmenin eşiğidir. Tammerkoski’nin mavisini kesen Patosilta’dan, Kirjastonpuisto’nın yeşiline açılan pasaj, nehirden peyzaja açılan bir eşiktir. Güneyden kuzeye açılan, narin demir kolonları ve yürüyüş doğrultusunun aksi doğrultuda uzanan volta döşemesiyle Kelloportinkatu pasajı, güneşten gölgeye doğru anlık atmosfer değişiminin eşiğidir. Tüm bu eşikler, tasarımın zemin kotunda benzer bir değer yaratabileceği fikrini öne çıkarmıştır. Palatsinraitti köprüsü ile Finlaysoninkatu caddesi arasında yeni bir yaya rotası önerilmiştir. Bu rota Palatsinraitti’den Wilhelm Von Nottbeckin parkına geçerken, Nasi parkından gelen aksla birleşerek proje alanından geçer ve Finlaysoninkatu’ya erişir. Bu yeni rota zemin kotunda müzeyi ikiye böler. Pasajın bir yanında kafe ve gift-shop gibi müze kapalıyken de çalışabilecek işlevler konumlanırken, diğer yanda müze girişi ve fuaye yer alır. (Gerekli iklim koşullarında bu iki işlev kümesinin kapalı tek bir mekânda birlikte çalışabilmesi sağlanmıştır.) Zemin kat mekân sınırlarının bir diğer belirleyicisi, proje alanı çevresindeki kentin sosyo-kültürel hayatının önemli bir odağı olan Finlaysonin fabrika alanı yapılaşmasına geçiş rotasıdır. Zemin kotunun doğu hacmi bu rotaya doğru, batı hacmi ise Kuuinkaankatu’ya doğru açılmak üzere geri çekilir. Sokak ile ilişkisi zorunlu olan giriş, danışma, vestiyer, kafe, gift-shop, personel girişi, sanat koleksiyonu girişi işlevleri zemin kotunda düzenlendikten sonra geri kalan alan pasajın davetkar bir açıklığa kavuşturulması için sahipsizleştirilmiştir. (sokaklaştırılmıştır)
Proje alanın ortasında bulunan altı adet ağaç pasaja doğru açılan rotanın merkezinde korunmuştur. Bodrum kat izi ağaçların zarar görmeyeceği sınırlarda belirlenmiştir. Finlaysoninkatu ile park arasında kalan proje alanın tümüne yayılan birinci kat hacmi, bu ağaçların çevresini sararak, ağaçları açık plan şemasının odağına almıştır.
Komşuları ve Müze
Tasarımın kütle dilini, komşu yapıların gabarileri ile kentsel siluette görünürlüğü arasındaki gerilim belirlemiştir. Zemin pasaj ve diğer rotaların belirlediği kısmi mekansallaşmanın üzerini örten ilk kat kütlesi, doğusundaki yapının ilk kat silmesi kotunda başlar, batısındaki Finlaysonin kilisesinin çatı kotunda biter. Doğu-batı ve güney cephelerinde tuğla cepheli binalarla çevrili olan bu ilk kat prizmanın cephe malzemesi için, göz kotundaki kentsel dokunun sürdürülmesi amacıyla tuğla tercih edilmiştir. Tuğla malzemesinde çevrelediği mekanların işlevlerine bağlı olarak yer yer boşluklu dizimler tercih edilerek, yapının çağıl yüzü gösterilmiştir. Birinci kat prizması, mavi mozaik kaplı betonarme “mushroom shaped columns”lar üzerinde yükselir. Çevre yapıların gabarilerine göre yerini bulan bu ilk kat prizmasının üzerinde, asıl sergi hacimleri, doğu ve güney cephelerinde geri çekilerek kütleye eklenir. Kentsel siluette görünür olacak bu yüksek buz kütlesi, doğal ışık ihtiyacı olmayan ya da ışığı dolaylı almak isteyen içe dönük sergi hacimlerini barındırması nedeniyle masif bir cephe karakteri gösterir. Gündüz, kızıl tuğla bir yatak üzerinde beyaz bir buz kütlesi olarak kentsel siluete katılır. Gece ise yarı şeffaf dış cephe malzemesinin ardındaki aydınlatma sistemiyle, bir fener gibi yanar. Tuğla prizmanın çatı kotunda, sergi kütlesi dışında kalan alanlar zengin bakış potansiyellerine sahip bir peyzaj alanı olarak değerlendirilmiştir.
Sarayın Bahçesi ve Müze
Müze, Wilhelm Von Nottbeckin parkı ile yeni pasajla birlikte kuvvetli bir ilişki kurar. Zemin kotunda hem kafe-gift shop mekânı hem de giriş-fuaye mekânı doğrudan parka açılır. Kafe ve gift-shop pasajın bir yanında yüksek ağaçların altında bahçeye yayılırken, fuaye diğer yanda doğal eğime yerleşen açık bir etkinlik amfisine sahip olur. Üst kotlarda ise her katta bütün cephe boyunca bir iç teras aksı tasarlanmıştır. Düşey dolaşım, yangın kaçışları, koleksiyon asansörü, depo ve tuvalet işlevleri ile sergi mekanları arasındaki koridor bazı geçişlerle bu bahçe manzarasına açık cephe koridoruna açılır. Bu koridorlar, sergi mekanlarının kapalı yüzeylerine karşın, temiz hava ve doğal ışığa her katta erişir ve saray bahçesinin dingin peyzajına açılır. Müze gezisi sırasında tensel ve tinsel bir arınma imkânı sunan ara mekanlardır bunlar. Bu bağlamda tasarım, Finlaysonin cephesinin masif görünümünün aksine, kuzey yönündeki Wilhelm Von Nottbeckin parkı cephesinde şeffaf ve etkileşimli bir karakter gösterir.
Servis
Tasarımda, koleksiyon girişi olarak batı cephesi tercih edilmiştir. Araç manevra simülasyonu ile sağlaması yapılarak eser kabul mekânı tasarlanmıştır. Koleksiyon teslimi ve sergilenme öncesine dair tüm işlemler bodrum katta kurgulanmıştır. Bodrum kattaki çalışma alanlarına zemin kotundan ışık bacaları ile doğal ışık alınmıştır. Koleksiyon asansörü eser kabul noktası, bodrum kat ve tüm sergi hacimleri arasında kesintisiz olarak kurgulanmıştır. Personel mekanları içerden ve dışardan erişilebilir olarak, bağımsız birer merdiven ve asansörle birlikte zemin üstü ara kota yerleştirilmiştir. Teknik alanlar için bodrum katta ve çatı katında konumlandırılmıştır. Finlaysonin caddesi cephesinde acil servis nişi belirlenmiştir.
Tasarımda proje alanının güney kısmı, yapılması planlanan yer altı otopark sistemine erişimin sağlandığı ve müze drop-off noktasının düzenlendiği bir peyzaj alanı olarak değerlendirilmiştir.